Serebral damarlarda tıkanıklık veya hasarlanmadan kaynaklanan, hareket kaybı, his bozukluğu, denge bozukluğu, konuşma ve algılama bozukluğundan komaya kadar uzanabilen tablolarla karakterize nörolojik hastalıktır. Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülür. Yaşla birlikte sıklığı artar. Aile öyküsü, hipertansiyon, kalp hastalığı, diyabet, sigara kullanımı, hiperlipidemi varlığı görülme riskini arttırır. Aşırı kilolu kişilerde daha fazla görülür.
İnme sonrası tedaviye hemen başlanmalıdır. Klinik sorunların çoğu hareketsizlik ve fizyolojik kondisyon kaybından kaynaklanır. Bası yaralarının önlenmesi açısından pozisyonlama önemlidir. Günlük pozisyon verme, derinin bakımı ve temizliği, basınç azaltıcı ve koruyucu ekipman kullanımı ve hastanın beslenmesinin takibi önem taşır. Düşmelerin önlenmesi için özel oturma pozisyonları, tekerlekli sandalye modifikasyonları, transferlerin gözlem altında yapılması, hasta ve aile eğitimi gereklidir. Eklemlerde kısıklık ve yapışıklıkların önlenmesi için en kısa sürede hareket programına başlanmalıdır. Kasların düzenli ve programlı şekilde egzersize alınması, kas güçsüzlüğünü önleyici etkiye sahiptir. Hastanın aktif fiziksel tedavi programına alınmasının beyinde fonksiyonel yapılanmayı olumlu etkilediği ve nörolojik iyileşmeyi artırdığı bilinen bir gerçektir. İnme sonrası klinik stabilizasyon sağlandıktan sonra en kısa sürede FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON UZMANINA başvurulmalıdır.
Bir doktorun hastalara karşı nasıl davranması gerekiyorsa, Zuhal Hanım da o davranışı görebilirsiniz. Çok memnunum. Doktor Hanıma çok teşekkür ederim.
S. Ç.
Cevabını merak ettiğiniz sorularınızı bana yazabilirsiniz.